Müziğe olan sevgim çok küçük yaşlarda keşfedildi. Henüz anaokulundayken öğretmenlerim aileme, “Bu çocuk çok yetenekli ve müziği seviyor, mutlaka bir enstrüman çalsın,” demişti. Bunun üzerine ailem beni bir müzik okuluna yazdırdı. 7 yaşındaydım ve müzikle tanışmam için bir enstrüman seçmem gerekiyordu. Piyanonun büyüsüne kapıldım ve böylece piyano çalmaya başladım.

Ancak Almanya’da büyümek, bir süre sonra beni farklı zorluklarla karşılaştırdı. Alman şarkıları ve klasik eğitim bir noktada bana sıkıcı gelmeye başladı. 13 yaşımda piyanoyu bırakmaya karar verdim. Bu dönemde, müziğe olan ilgim farklı bir yön aldı: Sesimi keşfettim. Şarkı söylemek benim için yeni bir ifade biçimi oldu ve bunun peşinden gittim.

Yaklaşık 20 yaşımda, şarkı söylemeyi destekleyecek bir enstrüman çalmak istedim. Bu sefer gitarı seçtim. Gitarı orta seviyede çalmayı başardım ve müzikle bağımı şarkı söyleyerek güçlendirdim. Aynı zamanda piyano sevgim yeniden alevlendi ve tekrar piyano çalmaya başladım. İlk başlarda bir aşk gibi başlayan bu ilişki, zamanla bir nefrete dönüşse de, sonunda yeniden tutkulu bir aşka evrildi.

Son dönemde elektro gitara olan ilgim büyüdü. Bir kadın olarak elektro gitar çalmanın çok hoş bir şey olduğunu düşünüyorum. Özellikle Türkiye’de kadın elektro gitaristlerin az olduğunu görmek, beni bu konuda daha da motive etti. Şimdi bu yolda adım attığım için mutluyum ve elektro gitarda başarılı olmak için elimden geleni yapıyorum. Umarım bu süreçte güzel eserler ortaya çıkarabilirim.

YouTube’da müzik videolarımı paylaşarak bu tutkumla başkalarına da ilham vermek istiyorum. Kanalımı düzenli olarak geliştirmeye ve videolar paylaşmaya özen gösteriyorum. Eğer müziğime destek olmak isterseniz, sayfama göz atmanız beni çok mutlu eder. Bu yolculukta sizinle birlikte daha da ileriye gitmek istiyorum.

Müzik, benim için sadece bir tutku değil, aynı zamanda kendimi ifade ettiğim bir dünya. Ve bu dünyada keşfedecek daha çok şey var!